Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) günlük 8 bin lira alabilmek için yeni doğan bebekleri yoğun bakımda tutan çete tepkilerin odağında. İddianamede 10 çocuğun taburcu edilmediği için hayatını kaybettiği belirtiliyor. Zanlıların telefon görüşmelerinde geçen ifadeler ise itiraf niteliği taşıyor. Diyaloglar, bebeklerin sayısız hatalı işlem ve umursamazlıktan dolayı hayattan koparıldığını ortaya koyuyor.
112 acil çağrı merkezinde, özel hastanelerdeki bazı doktorlar be hemşirelerle anlaşıp bir suç ağı oluşturan yenidoğan çetesinin bebekleri haksız kazanç sağlamak için yoğun bakımda beklettikleri ortaya çıktı.
İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu'daki hastanelerde bakımsızlıktan, yeterli hekim desteğini alamamaktan 10 bebek hayatını kaybetti.
Bu ölümlerden sorumlu tutulan zanlıların telefon görüşmelerinde; ciğer filmleri, kan değerleri analizi ve tedavi yöntemi ile ilgili sayısız hatalı işlemden söz ediliyor.
Ölümler ise hiçe sayılıyor.
Bir bebekle ilgili ise diyaframda gelişimsel bir bozukluk olmadığından tedavi ile düzelebilecek bir akciğer sıkıntısından bahsedildiği ancak o tedavinin uygulanmadığı ortaya çıktı.
Çete üyeleri bir doğum uzmanı aileye bilgi verince ise korkuya kapılıyor. Soruşturmadan korkan zanlıların "Panik yapmayın" talimatı verdiği iddianamede yer alırken zanlılardan İlker Gönen'in "Dursun Abi bir göbek açamamış açamamış mahvetmiş. Mahvettikten sonra hemşireye vermiş. Aile Suriyeli, herhangi bir şeyleri yok. Adli tıp süreci başlatmadılar. Çocuk defnedildi." dediği de oryaua çıktı.
Başka bir zanlı Fırat Sarı ise "Ben sana gerçeği söyleyeyim, o çocuk pnömotoraks. O çocuk diyafram hernisi değil. O çocuğa tüp takılsa yaşardı. Bir olay patlayacaktı ben biliyorum." dediği belirtildi.
47 şüphelinin yer aldığı iddianamede 19 hastane ve sağlık şirketi malen sorumlu gösteriliyor. Zanlılardan Gıyasettin Mert Özdemir hakkında 589 yıl, Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında ise 582 yıla kadar hapsi cezasi isteniyor.