Karadeniz'de aşırı avlanma nedeniyle balık çeşitliliğinin azalıp hamsi boylarının ise 11,5 santimetreden 9,5 santimetreye gerilediği ortaya çıktı. Uzmanlar ise Karadeniz'de hamsi sürülerinin küçük olduğunu tespit ederken denizlerin dinamik balıkçılık metoduyla yönetilmesi gerektiğini savununuyor.
Doğu Karadeniz'de, 1 Eylül'de başlayan balık avı sezonunda balıkçılar, ağlarını denizlere bırakmayı sürdürüyor.
Karadeniz'de geçen yıl sınırlı miktarda avlanan hamside bu yıl bolluk yaşanıyor. Bölgede tezgahları süsleyen ve sezon başında 150 liradan tezgaha girip, fiyatı 35 liraya kadar gerileyen hamsinin boy ve iriliğinin, istenen boyutta olmadığı görülüyor.
Uzmanlar, ergin boylara ulaşmadığı için üreyemeden avlanan hamside neslin tükenebileceğini belirtirken, aşırı avlanmanın ise balık çeşitliliğini azaltıp, boylarında küçülmelere yol açtığına dikkati çekiyor.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi bilim insanlarınca yapılan araştırmada; hamsi boylarının 11,5 santimetreden 9,5 santimetreye gerilediği belirlendi.
Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yusuf Ceylan, balık boylarındaki azalmanın en büyük sebebinin aşırı avcılık olduğunu söyledi. Ceylan, “Balık boylarındaki azalmanın belli başlı sebepleri var. Ekosistemdeki ve besin zincirindeki değişiklikleri bunların başında sayabiliriz. Ama en çok göze çarpan sebep, daha çok aşırı avcılık. Özellikle minimum avlanabilir boyun altındakilerin avlanması, bu türlerin devamını çok olumsuz yönde etkilemektedir." dedi.
Uzun süre sömürülen bir Karadeniz’de de türlerin zaman zaman yok olması veya boylarındaki azalmalarla karşılaştıklarını dile getiren Ceylan, "Mesela en popüler olan hamsi için konuşacak olursak; Karadeniz'de hamsi sürülerinin çoğu artık 1 yaşında, çok azının da 2 yaşında olduğunu tespit ettik." diye konuştu.
Karadeniz’de üretim kapasitesinin üzerinde avcılık olduğunu kaydeden Dr. Ceylan, "Asıl önemli olan balığın ilk üremeye ulaştığı yaştır. Hamsi 1 yaşında üreme boyuna ulaşırken, geçmiş dönemlerdeki çalışmalara baktığımızda bu boyun 11,5 santimetrelerden 9,5 santimetrelere yaklaştığını görmekteyiz. Bu gerileme aşırı avcılıktan kaynaklanıyor. Çünkü biz denizdeki bütün popülasyonu avlama peşindeyiz. Yani denizdeki tüm balıkları avlayan bir balıkçı filomuz var. Bu filomuzda Karadeniz’in üretim kapasitesinin üzerinde avcılık kapasitesi var.” ifadelerini kullandı.
Dr. Ceylan, denizlerin dinamik balıkçılık metoduyla yönetilmesi gerektiğini savunurken "Ne kadar stokumuz var, ne kadar zamanda avlanmamız gerekiyor? Bunu bilerek balıkçılığı yönetmeliyiz. İlgili bakanlığımız son dönemlerde özellikle hamside uyguladığı ara av yasaklarıyla bunu kısmen başardı. Bu şekilde dinamik bir balıkçılık yönetim politikasını uygulamamız gerekiyor. Bunu en başında da türlerin avlanabilir boylarını yeninden belirleyip, avlayabileceği balık kotasını da önceden tespit ederek balıkçılara sunmak gerekiyor. Bu şekilde aşırı avcılık sürerse, çocuklarımız Karadeniz’de balık çeşitlerini göremeyecek.” dedi.